NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ
أَيُّوبَ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ جُبَيْرٍ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
بِمَعْنَى
سُلَيْمَانَ
فِي ثَوْبَيْنِ
(Bir önceki, ihramlı iken
öleni) iki kat elbise içerisinde (kefenleyiniz mealindeki) Süleyman (b. Harb
hadisinin) manasını (Musannif Ebû Davud'a) bir de Müsedded rivayet etmiştir.
(Müsedded'e bu hadisi) Hammâd; Eyyûb (es-Sahtiyanî)'den, (Eyyûb) Saîd b.
Cübeyr'den, (Saîd b. Cübeyr de) İbn Abbas'tan (rivayet etmiştir).
İzah:
Müsedded'in Hammâd'dan
naklettiği bu hadiste "sevbeyn = iki kat elbise" kelimesi, bir önceki
hadiste geçen Muhammed b, Ubeyd'in, Eyyub es-Sahtiyanî'den yaptığı rivayete
uygun olarak nekre olarak zikredilmiştir. Bilindiği gibi, "sevbeyn"
kelimesinin bu şekilde nekre olarak zikredilmesiyle ihramlıya mudaf olarak
"sevbeyhi" şeklinde zikredilmesi arasında önemli fark vardır. Bu
kelimeyi nekre olarak zikreden rivayete itibar edildiği takdirde, ihramh
olarak ölen kimsenin herhangi bir iki kat elbise ile kefenlenebileceği hükmü
ortaya çıkar. Fakat bu kelimenin ihramhya muzaf olarak zikredildiği rivayete
itibar edildiği takdirde; ihramh iken ölen bir kimsenin sadece ihram olarak
giydiği iki kat peştemal ile kefenlenebileceği, bunun yerini hiçbir elbisenin
veya kumaşın tutamayacağı hükmü ortaya çıkar. Biz fıkıh âlimlerinin, ihramh
iken ölen bir kimsenin nasıl kefenleneceği konusundaki görüşlerini 3238
numaralı hadisin şerhinde açıkladığımızdan burada tekrara lüzum görmüyoruz.